Türkiye Barış Komitesi’nin başkanlığını yürüten ve 12 Eylül’ün ardından kapatılan dernek hakkında açılan Barış Komitesi davasında yargılanan büyükelçi ve yazar Mahmut Dikerdem, aramızdan ayrılalı 30 yıl oldu.
Sol Haber’in aktardığına göre Türkiye Barış Komitesi, 3 Ekim 1993’te yaşamını yitiren Dikerdem’in 30. ölüm yıldönümü nedeniyle açıklamada bulundu.
Komite tarafından yapılan açıklamada, “Onurlu ve yılmak bilmeyen bir aydın olarak Türkiye’nin tarihinde yer eden Dikerdem, Türkiye’deki barış mücadelesinin öncüsü olmayı gelecekte de sürdürecek” ifadelerine yer verildi.
Açıklama şöyle:
“Türkiye’deki barış hareketinin en önde gelen isimlerinden biri olan Mahmut Dikerdem’i kaybetmemizin üzerinden 30 yıl geçti. Dikerdem, 1976’da kurulan ve 12 Eylül faşist darbesine kadar faaliyet yürüten Türkiye Barış Derneği’nin başkanlığını yürütmüş ve 12 Eylül’ün ardından kapatılan dernek hakkında 1980’li yıllarda devam eden yargılama sürecinde simgesel bir konum kazanmıştı.
1916’da İstanbul’da doğan Dikerdem, 1939’da Dışişleri Bakanlığında çalışmaya başladı. 37 yıl boyunca bakanlığın çeşitli kademelerinde görev yaptı. Türkiye’yi Ürdün, İran, Gana ve Hindistan’da Büyükelçi olarak temsil etti. 1976 yılında Bakanlıktan emekli oldu. Solcu kimliğiyle tanınan ve solcu aydın çevreleriyle ilişkileri bilinen Dikerdem için bu özellikleri, görev süresi boyunca çeşitli sorunlar yaratmıştı. Yine bu dönemde çeşitli basın organlarında farklı imzalarla yazıları yayımlandı. Saygın bir aydın olarak Barış Derneği’nin başkanlığını başarılı bir biçimde yürüttü. Dünya Barış Konseyi’nin Başkanlık Konseyi’ne, Nâzım Hikmet’ten sonra Türkiye’den seçilen ikinci kişi oldu.
12 Eylül sonrasında Dernek hakkında açılan dava nedeniyle bir süre cezaevinde kaldı. Bu dönemde yargılanırken yaptığı siyasi savunma ile Türkiye tarihinde onurlu bir yer edindi. Türkiye solundaki tasfiye sürecine ‘Tüm Korotiçlere Açık Mektup’ başlıklı yazısı ile karşı çıktı. 1993’te sona eren yaşamının son yıllarında, sonuçsuz kalan yeni bir birleşik sosyalist parti kurma çalışmalarının bir parçası oldu.
Onurlu ve yılmak bilmeyen bir aydın olarak Türkiye’nin tarihinde yer eden Dikerdem, Türkiye’deki barış mücadelesinin öncüsü olmayı gelecekte de sürdürecek.”